Göster
  • -39%

    Tanrı Geçmişi Seviyor

    110,00
  • -50%

    Bize Sevmek Yasak

    Emine Güllüoğlu
    Bize Sevmek Yasak
    Hayatımda ilk defa sana aşık olmuştum. Senin için ölmeyi bin defa dilemiştim. Kalbimi vermiştim ben sana söylemiştim Bize sevmek yasaktı, ben yine de sevmiştim. Ben de çektim sen de çektin tarifsiz ızdıraplar. Bize ne çok gördüler sevmeyi vicdansızlar. Kalbimizi paramparça zincirlere vurdular. Ölümsüz aşkımıza yasaklar koydular. Bana sevme dediler sevdim diye güldüler Bana en büyük ceza beni senden ittiler. Sana nasıl kıydılar topraklara koydular. Beni canımdan değil, can evimden vurdular. Sanma ki yaşıyorum ben sensiz bir ölüyüm. Seninle yaşıyorum, seninle öleceğim Ben ölene kadar hep seni seveceğim. Bekle yiğidim bekle, bir gün sana geleceğim. Sana kavuştuğum gün huzura ereceğim. Sevmek yasak olsa da ben seni seveceğim…

    110,00
  • -55%

    Dr. Dex : Ölümcül Sır

    YAZAR: NEŞET BOZKURT

     

     

    …dini temellere dayanan her şey insanoğlunu etkiler.
    Dinini bilmeyen her insan hipnotize edilmek için en büyük hedeftir.
    Doktor Dex; NASA’nın ve Armageddon’un Yedi bin yıllık gizemi ile dünyayı örümcek ağı gibi saran kirli örgütleri deşifre ediyor. Tanrı katillerine karşı verilen amansız savaş ve Deccal’e duyulan tarifi imkansız nefret…

    Sırlar bir bir deşifre olurken Dex, ilahi gücün varlığını daha çok hissediyordu. Yapılan her seçim büyük felaketlere gebe, zaman tükeniyor!
    YILLARDIR YASAKLANAN BİR KİTAP!
    Kutsal kitaplar ışığında yeryüzünü saran şeytani güçlerle akıl almaz bir savaş

    100,00
  • Yağmura Uçan Kelebek

    HADİCE DEMİR

    Bahar, altı çocuklu ailenin son çocuğuydu. On dört yaşına kadar kardeşleriyle ve köydeki arkadaşlarıyla diğer yaşıtları gibi hem okuyup, hem de çocukluğunun neşeli yıllarını sonsuza dek sürecekmişçesine, kaderine yazılan ağır yüklerden bihaber yaşıyordu. O gökkuşağına benzer rengârenk hayatını değiştiren, değiştirmek zorunda bırakılan, ani bastıran dolu yağmurlarından kaçamamıştı. Kadere yazılan yaşanmak zorundadır. Buluta yük olan yağmadan bahar gelmez. Fakat bu yağan yağmurlar Bahar’ı getiren değil, solduran dolular olmuştu. Sonunu düşünmeyen bir kahraman çocuk gelinin, hem kendine hem çocuklarına bahşettiği anneliğin hiçe sayılışının, kaçamadığı dolunun, kadınlık, insanlık gururunun, dalları gibi kırılışının ve sonuncusunu çatlamış elleriyle pamuklara ektiği filizin ona bir Kardelen olup, toprağın altında kalan soğancığıyla hayatındaki yaralara, iltihaplara son umut merhem oluşunun hikayesi.

    100,00
  • -41%

    Vatan Hikayesi (Arapça)

    Vatan hikayesi kitabı
    Bu kitap suriye devriminde  meydana gelen gerçek olayları ele alıyor Coğrafya ve kişiler bakımından birbirinden farklı yetmiş üç olay içeriyor Şehit , tutsak ve göçmen kapsayan bu acı hikayeleri yaşayanların anlatımına göre bir kitapta toplanmıştır . Gerçek hikayelerden esinlenilerek yazarı tarafından kaleme alınmıştır

    95,00
  • Neden İnanıyorum

    Hubeyb Öndeş

    Pek çok müslüman inanır; fakat neye inandığını, neden inandığını bilmez, kanıt aramaya dahi gerek duymaz. Oysa ki, insan yaratılışı gereğince araştırmak, sorgulamak ve inancına kanıt aramak zorundadır. Müslümanların çoğunun dogmatik olması, kanıta gerek duymaması ve en önemlisi neden inandıklarını bilmiyor olmaları sebebiyle bugün gençler arasında dinsizlik oldukça yayılmaya başladı. Bu yüzden her şeyden önce, bir yaratıcının varlığını ve Kur’an’ın o yaratıcıya ait bir kitap olduğunu neden kabul ettiğimizi bilmemiz ve kanıt bulmamız gerekiyor. Bu kitapta, yaratıcının varlığına dair kanıtlar, kur’an’ın yaratıcı sözü olduğuna dair kanıtlar, ateizm’in itirazları ve argümanları, kur’an’a yönelik bir takım eleştirilere cevaplar bulunmaktadır. Artık dogmatik olmayı bırakıp kanıta dayanarak inanmak zorundayız. Aksi halde var oluşunun asıl amacını unutarak ahiretini kaybetmiş bir nesil yayılmaya devam edecektir…

    95,00
  • ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KENT EKONOMİSİNE KATKISI

    Ürün Özellikleri
    • Basım Yılı:2020
    • Baskı:1
    • Sayfa Sayısı:128
    • Kağıt Türü:1. Hamur
    • Ebat:13,5 x 20
    • Dil:Türkçe
    • Cilt Durumu:Karton Kapak
    • ISBN:6050634150
    Barkod
    • 9786050634150
    95,00
  • BUNU DA YAZ BİR KENARA

    Sadun Ak

    Ürün Özellikleri

    Basım Yılı:2020
    Baskı:1
    Sayfa Sayısı:140
    Kağıt Türü:Kitap Kağıdı
    Ebat:13,5 x 19,5
    Dil:Türkçe
    Cilt Durumu:Karton Kapak

    ISBN:9786050634129

    90,00
  • Babalar da Ağlar

    Sadun Ak

    Ürün Özellikleri
    Basım Yılı:2020
    Baskı:1
    Sayfa Sayısı:140
    Kağıt Türü:Kitap Kağıdı
    Ebat:13,5 x 19,5
    Dil:Türkçe
    Cilt Durumu:Karton Kapak
    ISBN:9786050634136

    90,00
  • -29%

    Selenizm-Yaprak Saçlı Kadına

    SELEN CUMHURİYETİ…

    Yokluğunda soğuk ve beyaza bürünür Selen cumhuriyetim. Bugün günlerden sanırım çarşamba ama umurumda değil. Tanışma şeklimizi düşünüp duruyorum, şu anda bile peri masalı gibi sihirli hissettiriyor bana. Sen gördüğüm en güzel prensessin, bense sadece basit bir prens. Ama kim olursam olayım seni her zaman çok mutlu edebilirim, seni her gün çok gülümsetebilirim, seni hiç olmadığın kadar güvende tutabilirim. Güçsüz kollarımda sen benim en tatlı öpücüğümsün, sen benim bu dünyadaki ölümsüzlüğüm, bu karanlık evrende tatlı dünyamsın. Hiç durmadan dönüp duruyorsun küçük hafızamda, hiç durmadan öpüşüyoruz uzaktan, aynı anda ve aynı zamanda. Söz veriyorum, asla izin vermeyeceğim bu hayatın seni benden alıp gitmesine, ölümün bizi ayırmasına. Başka gezegenlere fırlatacağım bizi, asla ölmeyelim diyebilmek için. Sen benim en güzel mavim, sen benim en güzel güneşim, sen benim en güzel tuz kristalim, sen benim en sessiz ritmim, sen benim kalbimin içinde atan, bir ömür gülümseteceğim kadınsın. Ve seni yıldızlara uçuracağım. “Nereye?” diyeceksin. “Nerede mutlu yaşayacaksak oraya.” diyeceğim.

    85,00
  • -29%

    Köylü Sevince

    Yayın Tarihi:
    26.10.2022

    ISBN:
    9786057195289

    Dil:
    TÜRKÇE

    Sayfa Sayısı:
    144

    Cilt Tipi:
    Karton Kapak

    Kağıt Cinsi:
    Kitap Kağıdı

    Boyut:
    13.5 x 21 cm

    85,00
  • -35%

    Vasiyet

    “Evlat, ağlama ve dinle vasiyetimi. Yıllar önce benden alınanı geri almalısın. Evet,
    zamanı geldi artık, senin olanı git ve al. Hemen Kuzey Kıbrıs'a gitmeli ve orada Yavuz Hasan
    amcanı bulmalısın, o sana her şeyi anlatacak. Bir de seni nasıl sevdiğimi…”
    Babasının solmuş yüzünde zorla kıpırdayan dudaklarından dökülen son cümlelerdi
    bunlar. Yaşadığı bu ayrılık ne kadar zor ve acıysa yeniden bir araya gelmek de bir o kadar
    imkansızdı artık.

    “Her şey yolunda gidecek, kimsenin odaya gelmesine müsaade etmem, rahat ol ama
    elini de çabuk tut. Son bir şey daha… Trafiğin soldan aktığını unutma. Başına bir iş gelsin
    istemiyorum.”
    Deniz onun her söylediğini anladığını gösterecek şekilde kafasını sallıyor ama yine de
    cevap veremiyordu.
    Murat Deniz’e sarılıp “Sana güveniyorum.” diye fısıldadı ve odadan ayrıldı. O andan
    sonra Deniz için zaman bir türlü geçmek bilmedi. Telefonunu önüne koyup kendisine bir
    kahve yaptı. Odada gezindi, tekrar tekrar yanına aldıklarını kontrol etti, saçlarını açıp en az üç
    defa tekrar topladı, elleri terliyor diye defalarca ellerini yıkadı, birkaç dakikada bir telefonunu
    kontrol etti. Balkona çıkıp açık havada derin derin nefes aldı. Sonunda mesaj geldiğinde
    Deniz üçüncü kahvesini içiyordu. Saat gece yarısını yeni geçmişti.

    85,00
  • Hayatın Ağır Yükü

    Hüseyin Karadoğan

    HALAÇOĞLU MUZAFFER

    1940 Elbistan Alembey Köyü doğumlu olan Muzaffer Halaç’ın gerçek yaşam hikayesinden bizzat kendisinden dinlenerek, kesitler halinde alınıp, konunun özüne ve isimlere bağlı kalarak roman tadında sunulmaya çalışılmıştır
    Halaçoğlu Muzaffer, 165 boyunda 60 kilo gram ağırlığında, görünüşte babacan tavırlı bir adamdır. Ancak gençlik yıllarında sıra dışı bir yaşam sürmüştür.
    Kısaca kendisi 165 cm boyunda iken yaptıkları 265 cm boyundadır. Bugün olsa yapar mıydın aynı olayları? Diye sorulduğunda “Yaptıklarım akıllı adam işi değildi.” Diye cevaplandırmaktadır.
    Muzaffer Halaç, 80 yıllık yaşamında üç evlilik yapmış hayatta olan 14 çocuğu, 100 civarında torunu vardır.

    85,00
  • -21%

    POSTMODERN BİR ELEŞTİRİ

    75,00
  • -25%

    Yıkık Şehrin Şarkısı

    Bir şehrin sokakları, binlerce karşılaşmanın yeri olsa da bazı karşılaşmalar ilahi adaletin yumruğudur. Zaman bazılarının aleyhine işlemeye devam ediyor… Necdet ve adamları Peyami’nin annesiyle Ankara’ya gittiklerinin sabahında toplanmış olanları konuşuyordu. Burası karanlık bir mahzendi. Şehirden uzak ve son derece pis kokan bir yer. İçlerinden biri laf attı. -Necdet Ağabey, bu infaz ne zaman gerçekleşecek?

    75,00
  • -25%
    Tükendi

    Derdi Olanlar Tekkesi

    Nilay Şirin

    Derdi Olanlar Tekkesi

    Bazen her şey ters dönebilir, hayatınız tepetaklak olup sizi alaşağı edebilir. İşte o vakit sabredin, hayat sabredip beklediklerimiz değil midir?

    İçinde bulunduğunuz kriz anını yönetmeyi bilin, yüreğinizdeki güce yani kendinize inanın ama bunu sadece kendi istediğiniz için yapın. İnsanlar size “güçlü kadın!” ya da “güçlü adam!” dediği için değil siz öyle hissettiğiniz için, kendinize inandığınız için…

    Derdi olanlar tekkesi geçmişe veda, geleceğe umut, içinde bulunduğumuz zamana şükür ve tebessüm edebilen gönüllerin öyküleri…

    Nilay Şirin, Derdi Olanlar Tekkesi’nde o çok büyüttüğümüz dertlerimizi bambaşka bir çerçeveden, kaybedilen zamanın pişmanlık çizgisinden sunuyor bizlere. Şimdi oturun en güzel köşenize, afili bir çay söyleyin kendinize, gözyaşı karışmış tebessümler ile bir de bizim taraftan bakın bakalım dertlerinize.Bir mucize olur belki kim bilir?

    75,00